MİHRİBAN...Mimliyor derinlerin mealindeki o yolculuk: Önce tırsak bir gölge oluyor sessizlik Ardından ise külyutmaz bir hece. Aşkı boğuyor gece Aşkın da çok umurunda. Gaipten gelen bir yolcu İçimin misafiri gel-geç aklın da mimarı Sayısız rücu. Şimdi göğe kement atıp tutmak vardı: Önce zamanı sonra kuytulardaki Savsak harfleri Ve körelmek aşkın şanına Dokunan bir fetva ile Ismarladığım Mihriban’ın rüyalarını. Temenni ettiğim bu muydu? Irak olanlar nerede kim bilir? Göğün peşrevi acemi bir hüküm Delik zırhında gecenin Yanık bir türkü: Batılında ömrün Susuz bir vaha aşkın demi Erdemin de izi Gösterdiğim her tevazu. Şekli şemaili kayıp bir şiir belki de Minnet ettiğim Aşkın hükümranlığında Geçici bir leke Yine üstüme dökülen bunca nefreti Yok saydığım Kim ise solumda sağımda Mütereddit varlıktan kalan Son üç beş kırıntı Mihrabın solduğu ufku Yeniden canlandıran bir rükû. Tereddüt etmekse severken Ürkek yüreğinde ceylanın Seğirtirken sakilce Varlıktan yana tasası İhtişamlı bir yalnızlığı da mimlerken… Tefekkür yüklenip geldiğim dünüm: Yarından olsa ümidim Ben miyim bozacının şahidi? İçimdeki iklimler devirirken birbirini Acımasız kollarında ruhumun Doyamadığım bir tasvirsin, Sen aşk. Hükümlerin ölümlü dünyasında Huda’nın sunumunda Bir lal hece Körü körüne sevmeye meyyal Şerbetinde ömrün Doyamazken ölümlere… |
“Mutlu olmanın en garantili yolu bir başkasını mutlu etmektir”…
Sevgi yaşam biçimimizdir…
...........................................Saygı ve selamlar..