İNVASİONErguvan rengidir kanatları yanık hüzünler bir şiirin hükmünde kesilir uğultusu gecenin Varını yoğunu tüket, sonra sesizce öl diyedir Yaşama bir isim verme zamanı, gecikmiş kuşlar adına sonra dağlar adına rüzgarın ardına düşüp giderken Ziftle reçineye boyanmış yağmur gönderiyorum sana Ölüme mahkum olan Denizin giydiğinden... Büyücü böldü ayı Kötü niyetini saklamdan Hicvinden yan çizmişken chaplin Kavmin su alan gemisinde intihar eden kahin Bir masal İki deli Üç yalan Dört beyinomurilik kırılması Düşünür öldü Sabit bir At Troyadan Son bir isteğim senden Dünya “Ne güzeldin şiir Rüyam da rüya görmeye başlarken, şimdi beynimdeki uğultuyu dinleyelim. Elini ver bana alın yazına bakacağım. Uzun bir ağacın koşması var BU düzlükte, resmin var bir gözde bakayım istersen, içtiğin kahvenin herhangi bir falcıya hiç bir şekilde zararı da yok üstelik birbirinizin yarasıyken işte o kadar uzak yerlerden olacak o adam o kadar iyi biriyken tüm yıldızları sana doğacak, uykusunda beyaz bir illizyon- uyandığında şiirle... Hep yağmurun yağdığı yerde ol Gece olunca üşürsün Azize ziftle reçineyle boyanmış bir şal göderiyorum sana Kendini sulardan çıkarabilir misin kuyunun içindeki sulardan söz ederken Yaşama ad verme zamanı diye gecikmeli de olsa ben bulutları kast ettim yanlış anlama ama buz anlaşıldı Aredba’nın üşümesinden Üzerinde ismin olan dünya alacaktım sana keşke o kadar param olsaydı en azından bir kıta şiir sığacak kadar büyük Her acının bir hacmi olmalı ağlama gücünü hesaplarken asla bölünmeyen reçineye karıştırılmış zift gibi Tanrı olmak için yalvarsa da çook eski masallar Ateşten arzmış elimi yakan cehennem şimdi buharlaşma zamanı tanrı gelmeden Ve sonra kaostan eritilen ruh kendi gövdemizi yerken i s t i l a CÇ_ |
haz aldım anlamlı bir eser
üstadım özüne sağlık
candan başarı
dilerim güçlü
kalemine...