ZEYTİN DALI
Bitpazarında sattım esvaplarımı
Bir kırık mısra peşine düştüm Nereye ayak bassam gurbet Çehremde donup kaldı gülüşüm Tanımasın beni bilmesin kimse Ne şan isterim ne şöhret Harabe semtlerden geçiyorum Bedbaht bir dilenciyim artık Avucumda birkaç yeşil penez Saçlarım dağınık mintanım yırtık Kuşlar bile kaçıyor benden Kaçıyor benden herkes Ne gittiğim yol ne menzilim belli Hangi yöne dönsem çıkmaz sokak Yollar ki girift örümcek ağı Alnımda kırışıklar saçlarımda ak Unuttum aynalardaki yüzümü Unuttum yaşadığım çağı Köhne bir hanın avlusundayım Göz kırpıp kayboluyor Çobanyıldızı Çıkınım boş ceplerim delik Yâdıma düşüyor o masal kızı Elinde gümüş kabzalı hançer Yaşamak öylesine güzel üstelik Afrodisas kentine yağmur yağıyor Zamanı yitirmişim mekân içinde Sevgilim uykudan uyanmış olmalı Beni arayıp durmuş düşünde Gözleri mahmur yüzünde hüzün Ve elinde incecik bir zeytin dalı! (2018) Ali Rıza Atasoy |
Kalemin susmasın
_______________________________Selamlar