Bari Sen Susma!
Döküldü yaprağım, kırıldı dalım,
Esti rüzgâr-tipi, bari sen esme! En yakın dostlarım, attılar çalım, Kesti bağı-ipi, bari sen kesme! Vicdanın bu kadar, kara mı Esma? İçmeden her gece, bir milyon kafam, Sen yokken bir türlü, olmuyor keyfim, Yolunu beklerken, istasyon şefim; Astı suratını, bari sen asma! Hayalin yakıyor, çıramı Esma! Sevdalı yüreğim, sanma ki bir taş, Şiirler arkadaş, türküler sırdaş, Eski parçalardan, çalarken Ertaş; Bastı bam telime, bari sen basma! Gözlerin bela mı, çare mi Esma? Bağrıma saplandı, sinsice oklar, Arada bir beni, krizler yoklar, Kalleşçe darbeler, yediğim şoklar; Kastı bedenimi, bari sen kasma! Yine tetikleme, saramı Esma! Aşkınla sarmala, yaramı deşme, Onulmaz dertlere, yeter ki düşme, Susuz dudaklarım, yasak su-çeşme; Kıstı dozu hekim, bari sen kısma! Yaratan yazmıştır, süremi Esma! Neden seni sevmek, yasaktır bana? Bütün yollar bağlı, tuzaktır bana, Ben de bir insanım, yazıktır bana; Küstü cümle alem, bari sen küsme! Açma senin ile, aramı Esma! Alaca’yı herkes, anlamıyor ki, Sol yanı alev-köz, inlemiyor ki, Deli gönül hiç söz, dinlemiyor ki; Sustu kâğıt-kalem, bari sen susma! Sözlerin zehir mi, şıra mı Esma? 09.10.2018 Muhittin Alaca |