Kalp eşiğihüzün ’eylül’ derlerdi hep. ne bir diriliş, ne de yeniden doğuş her daim beşe çarpar, dokuza böler, çözemediğin de ise, dumura uğratır seni! yani, zikzak çizdiğin ucu keskin, çakıl taşlarıyla dolu bazen de, fırtınadan kopan ağaç dallarıyla kaplı, yol gibidir kendisi! korkularımızdır eylül! biriktirdiklerimizdir hüzün ve ’kalmayı seçmeyen’ bencil gidenlerimiz hep biz buna ’aşk’ deriz, sevdaya dair yanılarak oysa bazen hastalık, bazen kaybetme korkusu karışır mayasına ardından kalbinde ki ritm bozulur, gözlerinde ki ışık söner, veda eder bize! kısacası eylül, gel git aklının, düşündükçe çıldırdığı, araf bölgesi kalp eşiğine sakladığın, göz ardı ettiğin hüzün, cehennem bekçisi! yeni bilenmiş bıçak, makas, çekiç, satır, vesaire pala gibidir kendisi... Adnan Bilgiç 19.9.2018 |