Milattan önce
Bir ruh
Kaç kere giyer Beden elbisesini? Ve kaç kere çıkarır Altından olma bakırdan bozma Akla işlediği geçmiş ile geleceğini? Tuhaf bir varlık vesselam insan. -Haksız mıyım evladım? -Mesela sen- İlk çağı teğet geçen Kavimler göçüydü sanırım doğumun Ardından orta çağ Fransız ihtilali derken süte doydun. Sonra Yerden bağını kesip Belini doğrultup ayaklarının üzerine durdun. Ardından Çocuk oldun koştun Avrupa gibi Asya dan koptun Din dil mezhep Irk gözetmeksizin Ağırlıklarından kurtuldun. Biraz ergenlik Biraz hırçınlık boş vermişlik Hayal dünyasından çıkamayacak derken Basma kalıp öğretiye karşı Araştırmaya okumaya odaklı Ve eksiksiz tam donanımlı Dante gibi hümanist Cervantes gibi rönesansçı Stendhal, Turgenyev gibi de realist Hak ve özgürlüklerin Teknoloji ve sanayi devrimlerinin Baş mimarı ustası kalfası çırağı oldun Yani kısacası sen Yeni çağ olarak müjdelenen Rengarenk cıvıl cıvıl aşk ile bezeli o gençliğe adımını attın! -Ben mi?- Miyosen başlarında Ya da sonlarında tam hatırlamıyorum Neolitik çağdı sanırım Dur ya şimdi hatırladım On sekiz ile on beş milyon yıl öncesi Rift vadisinin kayadan oyma evlerinden birinde doğdum! Annem Senin bile daha Bilemediğin çiçeklerin suyuyla yıkadı bedenimi Babam Üşümeyeyim diye Şu an adını hatırlamadığım Sert ağaçların Büyük yumuşak Yapraklarına sardı beni -Ya bu arada Benim hikayemi Gerçekten okumaya hazır mısın? Yani ne bileyim bir hayli uzun da Bak senin ki gibi Bir kaç yüz yıldan bahsetmiyorum Milyon milyon yıl öncesi diyorum Ne İsa vardı Daha orta da Ne kağıt kalem bilgisayar Tamam madem Bu kadar heveslisin Artık başka bir anlatıma diyelim olur mu? İyi bak kendine lütfen... 14.2.2021 Adnan Bilgiç |
Değil mi ama, bu şiirin devamını merakla bekliyorum.
Çok güzel bir şiirdi vesselam.