FIRARŞafak olmadan gidesim var karanlık heybemi unutarak güneş doğan yad’ları yurt etmek istiyor gönül Eylülde kar yağmadan saçlarıma rüzgar savursun ukala sensizliği kuru yaprak gibi anılarda Ey sen ömrümü fet eden sadık yalnızlık lügatını yitirdiğin yeri söyle Yürüdüğün koridorlarda kaç sefer ayağına taş devrildi yıkılmamıştın Şimdi kalk ayağa kum kaçtı göz bebeklerime deyip düşme Marjinal mevsimlerin esiri olma yürü bildiğin yoldan aydınlığın izini sürerek neyleri kulağına küpe edercesine Kırmasın kanadını hırçın lodoslar aldırış etmeyip keyfine yolla Hayatın yazısını kayıp etmek de var tur/a çıktığında ayakların çatlaması da var yorulunca En yüksek tepelere tırmanırken bırakırsın yükünü Kolay değildir imtahanın kayıpları muhasebe gözlese Zirvenin serabinda yaşar kazananlar Zalanzort vesvesileri unutulmuş ummanaya salıver Şimdi anladıysan aşka möhörlü yüreği yorma Sevginin bedelidir kalbin kan dökmesi ki aşk olsun Oyalandıysa zaman gücenme incinme Varlığın yokluğun aşk olsun yeter ki kapına kış dayanmadıkça yaz sefası süremezsin Vaatlerimi akıl yurduna işaret eyle silinmesin Gül kadere gül deyince bile dikene sarılır kolları Aşkın dokunduğu her yerden gül biter bazen kokla bazen ağla Fakat asla umutsuz olma pervasız yaşa Umut nefestir bazen alır bazen verirsin göğsüne Terk etme bizleri karanlık diyerek geceler fırar etse bile şafaklar Ayşe kavak |
Aşkın dokunduğu her yerden
gül biter bazen kokla bazen ağla
Fakat asla umutsuz olma pervasız yaşa
Umut nefestir bazen alır bazen verirsin göğsüne
Terk etme bizleri karanlık diyerek geceler fırar etse bile şafaklar
Duygu dolu Manalı ve güzel şiir
Ve duygusal ince şair
Tebrik ediyorum ÜSTADIM
Kaleminiz susmasın
Başarılar
SELAM VE DUA İLE