Hulasa, Gitme...
Bir dilek tuttum, yıldızlara bakmadan.
Düşerken görmemek için seni… Gözlerinde bulut kalmış, Dokunursam ellerim yanar çisil çisil… Gördüğüm bütün zamanlardaki kadar kadın Ve bilmediğim yalnızlığında kocaman bir çocuksun inadına, Saçlarına güneşler takıp dolaştığın bütün limanlarda Sarışın fırtınalara boğulur nazlı gemiler vira vira… Sabahlar kuşanıp uyanırdın her aklıma geldiğinde Biliyorum, Yine ellerime gözlerin bulaşacak Yine saçlarından bahar fışkıracak kekik kokulu gülmelere, Geleceksin ya ilk gördüğüm zamanlar kadar taze Geleceksin ya tam bildiğim yerlerdeki kadar tanıdık. Hiç kimseler sen kadar yakın durmayacak en uzak yanımıza Kimseler yakın olmayacak kendin kadar kendi uzaklığına Sokak başlarında düşlerdim seni, Delikanlı zamanlarımızın en güzel bakışı Gizli sevdalarımızın en güzel gülüşü. Kaldırımlara adını yazardık bir bilsen kimlerin Çocukluk ya işte hepsi sen diye okunurdu. Severdik hayatı senin adında Severdik, Sarışın kahkahalar tadında… Bir dilek tuttum, yıldızlara bakmadan, Giderken görmemek için seni… Öyle bırakıp da gitme, dilinde alışmadığım bir eyvallah Sokaklar sensiz olmaz ve ben asla iflah… Pencere kenarlarında düşlerdim seni, Süslü boyalı demirler ardında gözlerinden su içerdi sardunyalar, Çocukluk ya bu işte Herkes sana bakardı, Çocukluk ya bu işte herkes senle ağlardı, Korkardım bilmediğin tüm zamanlarda Aşk gelecek, Ve seni alacaktı düşlerimden Ve senden aldığım delikanlı gülüşlerimden… Gitme, gönlümüzün sen güzel sevdası Gitme, ömrümüzün en sarışın rüyası, Gitme, Daracık sokaklı semtimizin bakılası en acıklı siması, Yine baharlar getir ellerimize Yine sev bizi, seni bizim sevdiklerimizde… Ve ama istersen sonra gene git, Biraz daha doldur gözlerimizi (ne anlarsan anla bu cümleden, Dilediğini çıkar bu ergen hikayeden) Ve ama sonra istersen gene git, Yine sev bizi, bizim seni tükettiklerimizde, Bir dilek tuttum, Gitme… |