Şana Düştü Yaş
Kızıl gül eyleyip göz çanağımı
Aheste süzülüp tene düştü yaş Seliyle ıslatıp şakaklarımı Bir ince süzülüp cana düştü yaş Ağıtlara mekan dağlar yetmedi Ah ile bükülmüş yollar yetmedi Figandan kurumuş dallar yetmedi Derdin eğleştiği hana düştü yaş Gözlerimi sanki çakmak eyleyen Var olmayı yalnız bakmak eyleyen Tepeden tırnağa yakmak eyleyen Sevdalardan ırak yana düştü yaş Bir imandan bir inanca zıplayıp Keşişe imama sitem yollayıp Bir manastır bir havrayı yoklayıp Minareden akıp çana düştü yaş Ruhunu ateşlere yandırmazdın sen Yüreğini böyle kandırmazdın sen Bilirim ey deli aldırmazdın sen Yarenliği aşıp şana düştü Yaş |