KIT KANAATŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Eğer birini gerçekten seversen, nereye gidersen git ondan uzaklaşamazsın.
Düşler Bahçesi – We Bought A Zoo Güzel bir yaz akşamında aniden bastıran yağmurun toprağı şapur şupur öpmesi anındaki bana huzur veren o bitimsiz kokusunu saatlerce içime çekebilirdim. Koyardım ocağa bir demlik çayı, zarif, ince belli bardağın dudağımla buluşması anındaki o doyumsuz lezzetini sabah akşam tadabilirdim. Sen varsan tatlı olur, olmazları olmaz yapan kudret varsa -ki var, içinde sadece senin olduğun keyif sigarasını da bir güzel tüttürdüm mü hiç zayi eder miyim sanıyorsun, dumanıyla da resmini çizerdim. Hiç olmadı da, ola ki oldu hem de seninle ya, başkasını ne yapayım, baş başa yediğimiz romantik bir akşam yemeği sonrasında ellerimi ellerine, gözlerimi gözlerine kilitlemeyi gizemli gecenin o büyülü, o esrarengiz atmosferinde bembeyaz, süt gibi teninin kokusunu içime çektikçe her halde yanında huzurluca uyumak için canım köy yoğurduyla yapılmış ayran filan istemezdi. Zamanı durdurma telaşı içinde bir yandan kalp atışlarıma mukayyet olma, diğer yandan pencere camına kafa atarak -ki sen buna tüm cihana kafa tutarak de- kol saatimle birlikte içerde ne kadar gereksiz eşya varsa alayını birden dışarıya atma isteği duyduğum kadar sana sarılıp, başımı da omuzuna koyma isteğim çılgın arzularımı öyle bir körüklüyor ki geceler uzasın, sabahlar olmasın, şu kahrolası güneş batsın, kıskançlığım başlıyor. Biter mi? bitmez, hariçten okuduğum gazellerim bunlar, bir de şiirlerim var, içinde sen yoksan, hepsi doğruca çöpe, birazcık hiç değil, farkındayım bayağı kıt aklım, yoksa böyle saçma sapan şeyler düşünmezdim. Daha bu ne ki, aç pencereni, dinle bak yağmurun sesini, rüzgâr oynak bir hava tutturmuş, dokuz sekizlik ıslık çalıyor, beni çağırıyor, geleyim mi? Gelseydim olurdu, pek de güzel, pek de hoş şeyler olurdu, olurdu tabi, daha neler neler olurdu, ortam müsait değilse, geceler bizi gizlesin. Yanlışım varsa düzeltme, bırak dağınık kalsınlar, "Aklını yitirmişsin sen, dokunma bana!" diyen dillerin acaba doğruyu mu söylerler, yoksa gaipten sesler mi duyuyorum. Ne vakit bu kadar çok çoğaldın ki bende, bir anlam veremiyorum, aklım, fikrim sendeyken kendime de fazla geliyorum. Kızma, aşk olsun aşk kokulum, senden vaz mı geçilir! Koca şehri önünde diz çöktüreyim desem yalanım olmadı ki, bana inanmandan korkarım. Şimdi söz iddia makamının, sen söyle bakalım şayet seni kıt kanaat sevseydim bu kadar lafı bir araya getirebilir miydim? Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 13 Ağustos 2018, Isparta |
imkansız zaman alır....
hem de hatta canın yandığında bile ...
kafa atarak girebilmek pencereden içeriye...sevgiyle :))
şimdi söz iddia makamının, sen söyle bakalım
bütün güzellikler içinde ,kafana kastın niye....