SİM RENKLİ GECE YİNE GEL...
Son deminde gecenin
Ömür defterine bir çentik daha atarken... Fırladı kalemim şiirin içine apansız Bir çocuk kalbiyle anne sesi duymuş gibi... Salındı dizeler şöyle baştan ayağa Anlam şımardı tıpkı genç bir kız edasıyla... Sim rengi hayaller döküldü Gönlümün adsız ressamından... Bir an kesti gözüm akrebi ve irkildi Kalemim bal kabağı olmaktan... Talimsiz düşünceler sıyırdı bir kez daha Gecenin içtimasından... Işığı düştü önüme ateş böceği liriğin Coşturdu yüreği, ey kalem çalımını sevsinler, dedirtti... Eğdirtti başımı gecenin sayfasına Sicim sicim döktürdü karanlığın kaleminden... Yürek astarından saçıldı alevler Kılıf denk getiremedik geceye... Ve tadını bıraktı damağımda Doyuramadı dizeler... Arkası yarınlar gibi Bekletti... Sevda gerek, bahar, renk gerek dedim Döktü yürek utanmadan, sıkılmadan Palyaço yüzünden pastel tonlu renklerini... Sessiz kaldı adsız ressam... Derken yok oldu, gönlümün yıkıntılarında kayboldu... Bir nevi sır oldu gönlümün otağına... Adres bile bırakmadan... Şimdi kolaysa yılda bir kere Sim renkli geceyi bekle Bekle ki pusuda, ilham ekle Cemali altın kaleme... |
ses değiştirebiliyor dizeler, ilerledikçe
mesela, düşünceler keyifli bir şiir yazmak istiyor,
ama
kalp, izin vermiyor kalemle elbirliği edercesine !
kutlarım güzeldi..