İlim, irfan, şefkâtle; üç kıtaya yayıldık
Yaptığımız hizmetle, tarih bizi tanıyor.
Bizzat resmi ellerce, yıllarca uyutulduk
Yeni asrın başında, bir millet uyanıyor.

İslâm’da suç arama, suç var ise kulunda
Hayır yoktur bâtılın; ne sağında, solunda
Emin adımlar ile, ecdâdının yolunda
Şan ve şerefle yüklü, dününe dayanıyor.

Allah nidâlarıyla, cenk donunu giyerek
Nice destanlar yazdı, kuru ekmek yiyerek
Onca engele rağmen, yeter artık diyerek
Yeniden hizmet için, kolları sıvanıyor.

Şehitlik şerbetiyle, gül benzimiz solsa da
Kara toprak gözüne, dert eyleme dolsa da
Nihayet dev uyandı, geç kalınmış olsa da
Kimliğine büründü, kendine güveniyor.

İçinde gezinilen; saray, hamamlar, hanlar
Ner’de kaldı Firavun; Karun, Belâm, Hâmanlar?
…İzimleri terk edip, yeniden Müslümanlar
KUR’AN’ın ve İSLÂM’ın, rengine boyanıyor… (*)

31/07/’18
Hanifi KARA

(*) BAKARA/138: Allah’ın boyası (ile boyanın).
Allah’ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir?
Bizler ancak O’na kulluk ederiz…