tuvalimde renk yok resim var
ruhum ölümü yok sayar sen gülerken
nispetini bende yoklar her keder dengi var mı çiçeklerin rengi varken siyaha özenip karanlıkları cümlelerimde boğduğumdan güz gibi sarıldım toprağıma, üşüdüm güneşi hasım belledim ,kar yağarken doğduğumdan ve ateşi terbiye ettim parmaklarımda küstah sabahları biriktirirken penceremde ecel terleri döken göçmenlerin çığlık seslerinden şarkılar besteledim kıyamet kopacaktı ben bu şarkıları çalarken hüzün temsili odalara sıkışmış bir bedeni idam sehpalarında büyüttüm ölüm korkusuyla bir kez ölseydim eğer, belki daha çok yaşardım suali toprak kapatınca görürsün aklını doğunca kaybeder unutunca gözlerin yeter görmek için oysa gördüklerin yetmez yaşamaya sordukça kafanda muallimini öldürür fikirlerin ve sen bir rüya kadar gerçeksin uyanmasında yatar ölümün, sahibinin |