Hoyrat armoni
ulu şafaklardan öncesidir
karanlığa batık düşler telmihli dil sürçmeleri sunar kıyım vakti ansızın siyaha kesen bulutların ansızlığı (yağmurun ruhsuz yanlarından kimse bahsetmez kargaşa olur yükseltileri buharın) sarsılmak ister memeleriyle sütlerken sevişmeleri dur, arkana bakarak koşullandırdığın ne yollar kaldı önünde sonunda sonları bütünlükle tutamlardı karanlıkta kalanlar sonumuz oldu karanlıkta kalan yanlarıyla arkamızda kalanlar büyük şefkat öylece kan damıtıyor naif ritüellerle hançerde kırılan ışığı avuçlayarak tutam tutam kesiyor kol gezdiği yerde acının farzet ki; şafağı binlerce gün sürdü matemin umarlı kucaklanan siyah kazanılmıstı yitirirken siyahın fütursuz yanlarını soyunup, giyinmeli çıplaklığı büyük bir günahın işlenişiyle. |