Y ü z ü n
Y Ü Z Ü N
Cevabını arayan Sorulardaki hüzün; Y ü z ü n… Sükût dağının zirvesinde O bakış; Bitirilmemiş dün gibi, Dünün acısı bu gün gibi. Hüzünde hayat bulmuş Bir esrarlı güzellik; Karda açmış nergis gibi, Dağılmaya hazır sis gibi. Y ü z ü n… O bakış; Baharına meftun kış, Karıncanın tırmandığı yokuş. Ferhat’ın dağı/Şirin’in duvağı, Mecnun’un çölü/Leyla’nın dili. Muamma bir giz gibi, Kıyısına dargın deniz gibi. Y ü z ü n… O bakış; Duadaki yakarış. İlmek ilmek örülmüş, Esrarengiz nakış. Şafağını bekleyen gün gibi, Hasrete sürgün gibi… Ah o bakış; İlkteki son/Sondaki ilk Bir gizemli güzellik. İskelesini arayan sandal gibi, Çiçek açmayı özleyen dal gibi… Kalbe ziyan bin hüzün, Ah o “Gül” Y ü z ü n… 10.05.2018/İzmir İrfan Özcan |