Bıraktıkların...
Bir siyah hüzün bıraktın bana,
Dolması imkansız bir büyük boşluk. Astım ruhumu darağacına Şimdi kahpe vakitler kuşluk. Ellerin oluyorum gömülüp topraklara, Avuçlarımda solucanlar can çekişiyor. Öksüz çocuklar doğuruyorum her gün, Koparıp tenimden feryatlarını, Gömüyorum geçmişin mezarlığına.. Sağır yaralarım yırtıyor çığlıklarımı, Ben acıdıkça çoğalıyorsun İçimde sen ormanlarca. Her ağaç; ruhumu yırta yırta salıyor dalllarını içime. Saçların oluyorum sürünüp rüzgarlara, Serçeler, martılar, kırlangıçlar ölüyor. Gecesiz uykular bölüyorum her gün, Koparıp göğümden tüm yıldızları, Ödüyorum Kabuslara borcunu. Kör kuytularım topluyor ahlarımı, Ben kanadıkça çoğalıyorsun, Terimde sen yağmurlarca. Her damla; ruhuma vura vura, Seriyor damlalarını iliklerime. Gözlerin oluyorum boğulup okyanuslara, Bütün balıklar kıyılara vuruyor. Küreksiz kayıklar çekiyorum her gün, Sıyırıp kirpiklerimden göz yaşlarımı, Islıyorum kuruyup, çatlayan yanlarımı. Saplıyorum ışıltılı bıçakları bağrıma. Ben battıkça çoğalıyorsun, Serimde sen dalgalarca. Her dalga; ruhuma çarpa çarpa, Vuruyor bedenimi taşlara. Bir siyah hüzün bıraktın bana, Devrilen dağlara dağıldı taylar. Yelelerine düşürdüğün karlarla; Zemheri şimdi geçtiğim bütün aylar. |
bütün intihar mektuparı asparagas
yazana kadar girilip işlenirdi bile
ışıkla