hemen gitme
saçlarından savrulan rüzgar
ılık bir nefes gibi yalıyor yüzümü şehir koşturmacası telaşlar yalın ayak koşuyor ardından gül yaprağına saklı diken gibi ansız batımlar doğuyor gözlerime hemen gitme, üşüyorum yokluğuna düşen duvar soğukluğunda içimde ikiz bir sıkılganlık seni bekliyorum pencere kenarında sokaktan geçerken yavaş yürü biraz kopya çekeyim yüz hatlarından gece olunca, sensizlik özlem olur öperim belki gamzenin kıyısından hemen gitme, heyecanlarım geçmiyor kursağımdan... |