İŞTE O KADAR...
Güneş neyin oluyor senin, yoksa çok yakın akraban mı?
Gözgöze geldiğimiz an içinde fırtınalar koptuğu yalan mı? Her aşk biraz masal, biraz hikaye, az biraz da romandır. Aşk uğrunda harcanan hayaller değil, boşa geçen zamandır. Kirli gecelerin aydınlık yüzüydüm, kul köle oldum kapında, Ben senden yüreğini istedim, sen ayrılığı koydun avuçlarıma. Ne zaman? Nerde? kime aşık olsam gözlerimi sel basıyor, Aklıma seni ve aşkımı getirmiyorum kalp trafiğimi aksatıyor. Ben her gece ağlıyorum bir duyan bir işiten var mı beni? Dostlarım arkadaşlarım anlayabilirler mi yüreğimin sesini? Yaşadığım her acı bir kalbimi yıpratıyor bir de benim bedenimi. Lokman Hekim çıkaramaz kalbime senin sapladığın hançeri. Terketmedi sevdan beni, sensiz kaldım, uykusuz kaldım, El ocak ayazında donarken, ben aşkından kül oldum, yandım. İnsanlar acımadılar, yağmalandı kalbim, sevgim, her şeyim. Acı en sevdiğinden geliyorsa, ben onu şerbet niyetine içerim. Onda ne buldun diye sordular, hayatın anlamını diyemedim. Hala seviyor musun? Dediler, çok düşündüm cevap vermedim. Biliyorum sığdıramam hiçbir yere, bu dünya benim aşkıma dar, Ama benim için yaşamak, sevdam ne kadar büyükse, işte o kadar. |