İÇİMİZİN AHVALİ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Islık çalan evrenin kehanetine yenik düştük madem ve mahrem acılarımızı da soyutladık neşeden hadi iz sürelim şiirlerle el ele verdiğimiz yorgunluğun tarhına da not düşelim henüz vakti öldürmediğimiz ve gücümüz yettiğince de sevelim. Islak damlaların ritminde gri bir bulut ısmarlayalım göğün bekçisine ve ıslak ve kaygan gölgelerde metaforlar biriktirelim yerli yersiz. İri gözlerinde kâhinin; suretlerin soluk bulutlara denk düştüğü içimizin ahvaline de selamlarımızı sunalım. Bir gölgemizi sevdik ve sahiplendik. Bir yüreği kutsadık bir de acıyı. Ölsek de dert değil hani. Sunumu leyli bir rüzgâr, bakışı eseften uzak… Hadi rahmine düşsün Aşkın çığlığından esirgediğimiz bir buseyi Son sürat çizelim kara kalemle Gökyüzünün masumiyetine. Andıkça aşkı. Ar bildikçe dünü ve günü. Sonu gelmez hikâyenin de başmisafiri Kekremsi acıların Lanetine uyarlı bir Düş öbeğinde Geciken aşk ve Tanrı. Teyit edelim yeniden Gerekirse tehir edelim Olmadı lav edelim zulmü Yeter ki bilelim Ve bilediğimiz ömre de şerh düşelim: Dünü mahmuzlayan acılardan Aşka gem vuran hüsrandan uzak Bir de göğün bitiminde Aşkın kursağında kalan özleme biat Son verip düşlere Ser verip yıllara Sırlarla döşeli yolun Can pazarında Bir bukle nazarında Güneşin eriyen gölgesi İnsancıl umutlardan Arda kalan Sevginin merkezi Kim ise. Verdiğimizden de çoğunu talep edelim Gün dönmeden Yüz sürmeden kötüye Basireti bağlanmış hangi mutluluk Olduğu da dert değil hani: Huzuru nakşeden ömrü Devşirmeden Bir an evvel gidelim Düşler ülkesinden. |
Kalemin susmasın
____________________________Selamlar