kan kızılı gelincik tarlalarına düşen çiğ taneleri al al
akıp gider güneşin ışık demetleri ayrı ayrı desenler çizerek
bin bir masala dönüşür melankolik kır çiçekleri



*





beyaz tüylü bir kartalın sırtında doğar şafak
perçemleri dağılır,ter damlar şakağından
tütsülenir kanat uçlarında mavi bulutlara yükselen su
bir yağmur damlası alnından öper ufku


*




iğde yaprağı tereğinde mavi bir kelebek kıvrılıp uyur
güneş alçalır altın renkleriyle üzerine
isyan öfke cinnet köpürür köy kadınları
sarı renkli tarlalarda filizlenir buğday taneleri taze ekmek kokulu



*

bir serap gibi boğazın iki yakasına kurulur parıldayan güneş
bulutlar etrafında bambaşka bir merasimle döner durur
yeri göğü susturan afili yangınlarla mühürlenir deniz
kanatları tutuşur martıların ,uçarken çığlık çığlığa dalgaların üstünde


*

redfer