LSD
kalbin çalındığını hissettiğin an endişe,
dilini kontrol ediyorsun,bari o yerinde mi diye, nutkunu iki kişi anca tutabiliyor,kalbin zarifliği bitiyor, zaman,devlet dairesinde fal bakan memurlara benziyor, asla yetişemiyorsun kendine asla yetişemiyorsun aya asla yetişemiyorsun elma ağacına, bir program var,yükleyince seni sevmeyen insanları renksiz gösteriyor, aynaya bakınca siyah beyaz aynaya bakınca duvarda bir kalp çizili kalbin içinde iki geyik,ölü olan canlıyı kemiriyor, geyiğin aklı tufan ve geriye kalan bir kaç silikon bazlı Allah, beynin bağcıkları çözülmüş oluyor ilk otuz dakikadan sonra eğilip bağlıyayım diyorsun asla ulaşamıyorsun kendine asla ulaşamıyorsun aya asla ulaşamıyorsun elma ağacına zaman kadife takımını giyip makineye bağlı gülüşünün başına geçiyor elinde ki kelebekle,ki canlı bir kelebeği ışık hızıyla kesici alete çeviren gözleriyle, yavaşça seni sevdiğim yerlerimi kesiyor, elleri asla titrememiş bir cerrah gibi kelebekle, kalbi yuvasından çıkarmak için resminle kandırıyor,kalp aptal bir hayvan hemen düşüyor tuzağa yerine dışkı koyuyor yerine cenaze koyuyor yerine disco topu koyuyor yerine ayet koyuyor sonra bir suç aleti olan kelebeği göğe salıyor kanat çırpa çırpa yok oluyor suç aradan bir saat geçiyor, ömrün mozaiklenmiş oluyor, 18 yaşından küçükler görmesin diye, minicik bir çocuk geliyor aynayı tuzla buz ediyor, çocuğun kafası geyik, kafası poster, gözlerini açtığında sehpada ki sigaraya ulaşmak için taksi çağırıyorsun... |
dedim ya her halükãrda okurum seni...ki seni okumanın verdiği etki de hemen hemen vereme yakalanmak gibi bi şey..öldürmüyor ama işkenceyi uzatıyor...
ve böylesi daha güzel...