two heads idiot
sekince adamın sureti aynadan
kadın görüntüyü yere düşürdü ona attığım son mektup oldu otopsi raporum, ’öptüğüm noktadan dümdüz gidersem bir gün öptüğüm noktaya geri gelirim’ dedi kadın dedi kadın ve ekledi; ’gecenin aortudur erkek kokusu ve arterlerden sarkan çocuklara dikkat edelim düşmesinler ’ Adamlar biz şehrin göbeğinde yumaklanan kıl öbekleriydik belki ve belki görüntümüzün sesimizden önce kadınların rahmine düşmesini hep teknolojik olarak sevişmekten çekinmeye bağladık halbuki ,eşeyli gülüşme denilen birşey vardı ve sözlerimizi temizce sakladığımız sözlüklerimiz tartar içinde kalmış beynimizde bir gün kullanılacaktı damağa yapışan akşam yosunlarının elamanıydım ben mesela size ne zaman yalan söylesem ereksiyona uğrardı burnum ve tarihe alınan bir nottu bakışlarımız fosil kayıtlarında tanınamayan, bazılarımız güneşe uzun süre bakamazdı mesela ben de sana ve cengin başladığı vakit gri renkli adamlar ten yoluyla atarlardı idrarlarını ter kokuları ceylanların sırtında terk ederdi bizi ve hatta tanrıyı sonra babaları ölmüş erkek çocukları inerdi fillerin üstünden avuçları ter içinde doğrarlardı parmaklarını annelerinin üstüne çünkü onlar devamsızlıktan dolayı evde kalanlardı ve hersene tekrar okurlardı annelerinin gözlerini ve o saatten sonra çok basit bir fizik sorusu olsa da ’oğlum baban nerede’ hiç bir şık açıkcası killi toprağın üstünde yatan unutulmuş göz kadar şık değildi... ve sonra derilerimizin üstünü kurşun kalemle karalayıp bizi kimlerin öptüklerini buldular kalça kemiklerimizi pisuvarlara attılar sifonları çekince, iri cüsselerimizle kana karışıp göbek deliklerinden içlerine aktık sonra onlar gittiler onlar kim mi? Tabi ki kadınlar iki kafalı ahmak! ’Öpüldüğüm noktadan dümdüz gidersem birgün öpüldüğüm noktaya geri gelirim’ dedi adam dedi adam ve ekledi; girilen ani bir tramvadır kadın ’onun için delirirsen tam ortalayabilirsin gözlerini o zaman işte pelerin kalkar ve görebilirsin retinasında kodlanmış ay ışığını’ Kadınlar bir sivilce gibi irini dışarı çıkardığında belkide o hastalıklı bir doğumdur çünkü onlar görüntülerini aynalarda unutabilirler çıktıklarında o yüzden onların kaderleri ruj ile yazılabilir ve onların amel defterleri gri çikolata desenli kaplarla kaplıdır kırmızı renk onlarındır çünkü onlar kanlarına birazcık tebessüm enjekte ettiklerinde kabul edelim bizden daha çabuk pembeye ulaşırlar ve abajürün üstünde çiftleşen muhabbet kuşlarını asla incitmezler altmışlardan kalma şarkıları tampon yaparlar mucizevi bir şekilde ve kan, biriken plağın içinde asla kendini geri alamaz akıntıdan bazı aşk şarkıları kıyıya vurup canını kurtarsada sonra onlar ter yoluyla atarlar kanlarını dışarıya sonra biz geliriz yara bere içinde koşmaktan bacaklarımız parçalanır onlar koşu bandıyla gelip yaralarımızı kapatırlar bacaklarına kapanıp yüzümüzü yıkarız biz kendimize geldiğimizde onların bacaklarından tekrar kendimize perşembe pazarları yaparız kasıklarına üzüm ağaçları ekeriz ve şarapları kökünden koparırız çok canlarını acıtırız belkide onların baş ağrıları bizim yanlış ektiğimiz sözlerimizdir tenlerine biz kim miyiz tabi ki adamlar iki kafalı ahmak! sekince kadının sureti aynadan adam görüntünün içine etti... |