kimsenin ölmeyi beceremediği elim bir kaza
kaşıdıkça derimi böyle hırçın ve tırnak kopması
inancım tam bir gömü mutlaka çıkacak kırk iki yıl boşuna mı yaşadık saklamıştır birileri elbet bir travma, soluklanalım biraz diye dirilmek musalla taşında yeni ölen biri için cemaate şaka gibi geliyor, herkes ağırlığı kadar toprak sahibidir göğsümde ama senin ellerin teyemmüme çok yakın inanılmaz bir durum bu kabul edelim en son tokalaşmamızla toplamışsın saçlarını bu bir organ sayılmadı hiç Çine kadar bir yalnızlık var aklımda trenle gidilen vagonun birinde ağır islamcılar ille de yeşil olsun diyor terk edenin rengi şükretmek iki haftalık erken ölen bir bebek değil midir bir daha ki aymazlığınıza, arkadaki vagonda lacivert bir at koşuyor treni geçmek için atın aklında tek soru başımı okşayan o el için değecek mi bu yorgunluk atı sevdin, son vagonda babasını arayan çocuk verilen 10 dakikalık mola değilim diyor şivesi bozuk dayıya bilet yerine geçiyor bazen kesilen bilek tehdit olarak algılamasın bu durumu bu tren ,cana kasteden yalnızlık için ekspertiz raporu gibi düşünelim hak etmeyi ettin makiniste seni soruyorum daha var mı diye bir saat daha var diyor mümkün değil diyorum bitmesi lazımdı şimdiye kadar geriye ellerin kalıyor aniden çıkınca gözlerim raydan kimsenin ölmeyi beceremediği elim bir kaza diyorlar bu yalnızlığa desinler. |
Kırk iki kere maşallah.
Edit: İyelik eki.
Rampaların Ustası tarafından 1/19/2023 1:16:48 PM zamanında düzenlenmiştir.