Ufak tefek siirler 2
Ne küslükler, ne kırgınlıklar ve de ne dargın ölümler gördüm ben bu hayatta
Ne savaşlar, ne barışlar, ne kavgalar var Dikenine göz yumup canı acısada gülü avuçlayanlar Karanlıktan güneşe sığınıp gün bitiminde yine karanlıkta kalanlar... Ve zamanla öğreniyor insan Güneşin ve güllerin bir tek kendine batmadığını Suretlere bakıp nasılda aldandığımızı... Tuğba Topal ------- Bir gece düşün ki; Kan revan içinde yüreğimdeki darbeni püskürtmeye çalışıyorum. Ve bir sabah düşün ki; Püskürtüp, bastırdığım darbenin enkazını toparlıyorum. Kısacası gecemde de, gündüzümde de Senin açtığın yarayla uğraşıyorum... Tuğba Topal ----- Boyası dökülmüş kapılar gibiyim Mutluluklarım dökülüyor üzerimden, giz olan acılar çıkıyor hayat yüzüne Aklımda binlerce şiir Kalbimde tek bir resim Kulağımda eskiden kalma titrek sesin Topluyorum arka sokaklarında kaybolmuş yüreğimi Asıyorum göğe Kurutuyorum sevdamı içinde Kurudukça dökülüyorsun sen de içimde Parçaların dağılıyor etrafa Yine sen saçılıyorsun kalbimin odalarına Hiç bir yaprağı olmayan çiçekler gibiyim Irmaklar boşalıyor Denizler çekiliyor Yitik bir ülkeyi hem terk ediyor, hem de korumaya çalışıyor kalbim Eksik kalmış cümleler düşüyor dilime Yetim kalmış ismim, yan yana söylenmeyince senin isminle... Vur kaç yapıyor anılar acıma Ve ben her neresinden tutunuyorsam bu hayata, Orada senin gözlerin var. Bunu sakın unutma!!! Tuğba Topal |