HAFIZ
Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız?
Nerede benim çeşm-i siyahım? Nerede benim ahu dermanım? Canım yanıyor zülfün tellerinde Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız? Baksana üşüyorum ayaz gecelerde Benim Süheyl-i Yemâni’m nerede? Bir çeşm-i siyaha kandı yüreğim Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız? Tutsana Hafız düşüyorum kendi içimden Vuruyorum Ay’ı alnının ortasından Yıldızlar şahit oluyor bu cinayete Sagular yükseliyor gökyüzünde Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız? Yakıyorum kendimi, Söndürüyorum kendimi. Yakanda yarin gözleri, Söndürende gülüşleri. yâr-ı dil-sitân da o, yâr-ı cefâ-kâr da. Bir çeşm-i siyaha kandı yüreğim Tutsana, Hafız tutsana ellerimden Görmüyor musun düşüyorum kendi içimden Söylesene Hafız Aşk-ı revanda boğulmakta sevdandan mı? Bir çeşm-i siyaha kandı yüreğim Bir çeşm-i siyahta yandı yüreğim Getir onu Hafız getir bana geri O dur benim ab-ı hayat şerbetim O dur benim Aşk-ı derun sebebim... Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız? Nerede benim çeşm-i siyahım? Nerede benim ahu dermanım? Canım yanıyor zülfün tellerinde Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız? Tuğba Topal 10.01.2018 Süheyl-i Yemâni: Semânın güney yarım küresinde bulunan parlak ve büyük bir yıldızın adı. yâr-ı cefâ-kâr: Cefâ eden sevgili. yâr-ı dil-sitân : Gönül alan sevgili. Sagu : Ölen bir kişinin ardından söylenen bir tür ağıt şiiridir. Ab-ı Hayat : Hayat suyu , ölümsüzlük suyu, sonsuz yaşam kaynağıdır. |
yürekten gelen bir sesleniş. kutlarım...