1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
958
Okunma
Pembe peruk takmış kahverendi dallar
Yaprakları sallanıyor usul usul esen rüzgarda
Bir noktadan başka bir noktaya yürürken
Adımlarım dolanıyor birbirine, izlerim karışıyor çamurlaşan toprakta
Acılarımı mutluluklarla tehelledim, mutluklarımı huzura boğça yaptım çeyiz niyetine sundum hayata
Elişi kağıtlarından da rengarenk gökkuşakları yaptım
Kararan hayata inatla nefes alan yanlarımı şahlandırdım
Acı bir çapak gibi duruyordu yüreğimde, yıkadım onu gökyüzünün mavisiyle
Evet, evet hala umut vardı
Öyle diyordu mısralarında şairler
Vardı umut
Alnıma kazınan ayrılığın izine, unutmanın kurşununu sıktım
Vurdum yokluğunu
Aldanmaların çağını da atlattı ömrüm
Radikal takılıyor kalbim gecelerde
Ama inanmıyor aklım hala elleri ceplerinde olan yüreğime,
O kadar umudun zırvasına...
İnanmıyor aklım...
Hayır, hayır umut yok aslında
Alınan çiçekler er yada geç solar
Ellerde bir tek sapları kalır...
Tuğba Topal
5.0
100% (1)