Oysa gençtim
Acıyor sol yanım
Sebepsiz hüzünlerle yüklü heybem Bu yaşa geldim Ölmedim, kefenlenmedi bedenim Yaşadım, güldüm, kahkalara sakladım acıları. Ölümle paslanmıştı hayatım... Oysa gençtim Yazgım kendi içinde bile acıyor kendine, Bilmeden hep ölümü beklemişim. Okyanuslara doğru açtım kanatlarımı Oysa gençtim Yetmedi gücüm, Taşımadı kanatlarım, Çakıldı sulara hep canım. Oysa gençtim Yollarımda bu dağların işi ne ? Dağların çatık kaşlarına hep takıldı adımlarım Bir türlü yol vermediler hayatıma, Taşınacak sular ağırdı, Kırılacak odunlar kalın... Oysa gençtim Şehirlerin oynak sokaklarında kayboldu gülüşlerim Ademoğluyuz hep kanıyoruz hayatın mazeretlerine. Oysa ki gençtim Ölümle hep paslanmıştı hayatım Düşler içinde, düşler öldürdüm Haykırdıkca kara bulutlar dolardı gökyüzünde. Oysa, oysa gençtim Gelip geçenleri izlerdim " Nasıl olsa hayat uzun " derdim Ama hayat paslaşıyordu bu izlemede Suçlusu benmişim gibi yine bana batardı, bırakırdı pas izini Oysa gençtim Henüz kefenlenmemisti bedenim Bir gün gökyüzüyle kavuşursa ruhum Yaşarken hep kendine çağırdığından, korkarım ben topraktan, Beni leylak kokularına gömün... Oysa gençtim Çoktan ölmüş hayatında bir yer arayan... Tuğba Topal |