EVLAT ACISI
KUYRUK ACISI ile, EVLAT ACISI zordur(*)
Ancak çekenler bilir, kalbe düşen bir kordur… 11/02/’18 Hanifi KARA (*) Kıssa: Bir adam, evinin bodrumunda, yaralı bir yılan bulmuş. Yılana bakmış, onu iyileştirmiş. Süt verip, beslemiş. Sonunda yılanla adam dost olmuşlar. Adam her sabah bir çanak sütle bodruma inermiş. Yılan sütü içer ve her gün adama bir altın bırakırmış. Adam her gün gelen bir altın sayesinde rahat bir hayat sürmeye başlamış. Adamın bir oğlu varmış. Hem aptal hem de açgözlü bir çocukmuş bu. Babasının hiç çalışmadan nasıl böyle rahat hayat sürdüğünü merak etmiş bu çocuk. Babasının her hareketini izlemeye başlamış. Bakmış ki, babası her sabah aynı saatte bodruma elinde bir çanak sütle iniyor. Gizlice izlemiş olayın sonrasını. Babasının süt çanağını yere koymasını sonra bir yılanın delikten çıkıp bu sütü içtiğini ve yere bir altın bıraktığını görmüş. Düşünmüş.-“Ben bu yılanı öldürürsem, altınların hepsini ele geçiririm” demiş. Ertesi sabah erken kalkmış. Bir çanak süt ve bir balta almış, bodruma inip süt çanağını yere koymuş. Yılan süt kokusu alınca delikten çıkmış. Çocuk baltayı yılanın başına vurmak istemiş. Fakat yılan çevik davranmış ama kuyruğunun ucu kopmuş. Yılan dönmüş çocuğu ısırıp, zehrini bırakmış. Çocuğu öldürmüş. Yılanın kuyruğunu ve oğlunun cesedini bulmuş, daha sonra bodruma inen adam acısını yüreğine gömüp, süt dolu çanağı yere bırakmış. Beklemeye başlamış. Biraz sonra yılan, delikten çıkmış ve adama bakmış. -“Artık dostluk bitti. Bende bu kuyruk acısı, sende de bu evlat acısı varken, artık dost kalamayız” demiş… |