TÖVBEYE GEL TÖVBEYE!
Dümbelek, sazla, cazla, mâlâyâni şeylerle
Geçirme ömrü barda, tövbeye gel tövbeye! Yoktan var eden varken, fânilere meyletme Sonra kalırsın zorda, tövbeye gel tövbeye! Kalple ilgili ise, dikiş tutmaz yarası Ehli küfrün kalmamış; ne yazısı, turası Olmaz ama yine de, Allah’la kul arası Kaldır varsa da perde, tövbeye gel tövbeye! Akşama yakın vakit, güneş iyice ağdı Çoğu göç etti gitti, taydaşın hepsi sağdı Bak yaşın ilerledi, saçlarına kar yağdı Bir ayağın mezarda, tövbeye gel tövbeye! Onu muhafaza et, bilir misin âmânı? Elinde bir şey kalmaz, kaybedersen îmânı Elest denilen o gün, kâl-û belâ zamânı Verdiğin sözde dur da, tövbeye gel tövbeye! Yanlış olan ne varsa, elin tersiyle itin Her işimiz olmalı, hem sağlam hem de metin Kayya deresi or’da, or’da azap çok çetin Yanmadan n’olur nârda, tövbeye gel tövbeye…!!! 10/02/’18 Hanifi KARA |