Gelme teraneleriUzak başlangıçlar ancak Bir yangının duasını küllendirir Sen/sen olamamışsındır aslında Çarpma çarpık bir rolün içinde Aynalara küsmüş kuş kalbin Her çırpınışta kendine Muhkemsin… O rolü yaşa! Bu role adaptasyon Boynuna sevdanın kementleri asılmış Yüz karası yalnızlığın girdabında yüzün Seni sen olmaya bırakmamış Bu kaldırım bu izbelik/ Sokak kedileri çalmış gülüşünü Bir kadehin şuhunda dökülmüş ağzın Zabıtalar toplamış bitli yastığını Çürümüş acıları… Sana dönecekler biliyorum Sokak çalgıcıları/ Zaman dilencileri Kuru ekmek ayazları Hercai menekşe Kuruyan dudaklar Amma velakin! İzin geçer artık bu şehirden Ellerine iki metelik buruşturulmuş Çocuklar gider ardından/ Dibi oyulan mevsim Katledilmiş ağaçlar Gelme teranelerini bırak artık Sen çoktan kavuşmuşsun Mevla’ya Bize de yer ayır oralardan çınar altı olsun Bir kahvede okey atarız belki belli mi olur Bu dünyanın içini kurtlar oydu Yaşayan ölüler şehri/ Zamandan… |