ÖNDEN DÜĞMELİ SÖZCÜKLER...Hayatın tarhında gök gözlü Tanrı… Kıblenin dokunduğu hangi mahlas ise geceden bile Uzun derin iç çekişler Bir de soluk teni, gri bulutların. Dokunaklı çok da uzak; Sıra dışı lakin sırdaş Belki demekten çok çok öte Belirsizliğin garbı Bir satıra doluşan tezahürat. Yüklü de eşrafı, Nankör yazgısı yalnızlığın Sulu sepken misali İçe dokunan bir hıçkırık Hazır ne de olsa yağmaya rahmet, Yağmalarken insanoğlu Ölülerin künyesinde naif bir özgeçmiş Buhranı öfkenin, Kibri evrenin. Hepten, hepten yaftalanan; Maruzatı bir kıvılcım işte yangının Yandan çarklı gemilerde bir röveşata: Sandık sandık izdiham Gök delindi çoktan. Hadi gidelim kuytulara, Derken mizansendeki adam Yanında sevgilisi; Çapkın bakışlarında aşkın Bir de dokundu mu aşkın meleği İnceden o serzeniş, Yandan yana yürürken Sevi dilinde serkeş nameler Dokunup da tenine yalnızlığın İç burkan kırıntıları pervasız yıldızların. Ötekileşen hani makamsa, Hangi yaka ilişmeyen ötekine Önden düğmeli sözcükler Kırağı çalarken ansızın Hepten yek, diyen bir nida: Zarsız atılan bahsin direnci Tabelasında insanlığın; Çok geç kaldın, Aslında inkârı Tanrının; Göz gözü görmez işte Mahşer yeri bir kıyım Oysaki rütbesi şekillerin Sevecen bir dilde. Makberin soğukluğu; Konakladığın hangi kat değil Bilakis yüreğin gizemi: Yine içten içe bir yakarış, Parselleyen ömrü gıyabında Kanıksanası bir sicil; Atlarken basamakları çifter çifter. |
Merhaba,
Nefis ! Etkili bir anlatım ! Kutlarım ,hoşça kal !