CİHANIN SULTANLARI
Bu cihanın sultanları,
Oturamadılar hiç yerlerinde. Tedirgindiler her dem tahtlarında, Bir sokak kedisi özgürlüğünde, Yürüyemediler boş sokaklarda. Şüpheyle baktılar giydiklerine. Hiç yediklerine güvenmediler. Her gülen yüzü didiklediler. Ağlayanı ötelediler. Yalnızdılar. Sohbetleri yalnızdı. Yalakaydı önlerine düşen kelimeler. El pençeydi dostluklar. Bel vermiyordu kırılıyordu eğilmeler. Saltanattı bu Azrail edasında. Öleceklerini bilmeden öldürdüler. Sultanın sultanlığı yargısızdı neticede. Ölenler hep, birilerini güldürdüler. Bu Dünyada saltanat yok be azizim! Yaşadığın güne, güldürdüğün yüzlere bak! Bir çocuk gülüşünde, adın yoksa azizim! Saltanatın kudretine, otur da kına yak! Yaşamayı harcadılar, ağlattılar insanları. Ölümü kötü kullandılar, zamansız öldürdüler. Kudretli yaşadık sandılar, hep yanıldılar. Aciz birer insandılar aslında, torpilsiz öldüler. İkiyüzlü insanlardık, ölen saltanatın ardında. “Eski kral öldü, yaşasın yeni kral” demedik mi? Yiyenler hep yediler, götürenler hep götürdüler. “Boş ver böyle gelmiş, böyle gider” demedik mi? Şuayipodabasi... 03.02.2014/KEPEZ/ÇANAKKALE |