NEHİRLER VE HİKAYELERİ-11
CEYHUN-(AMUDERYA)-ÇEMEN İLE MERGEN-(22)
İranlılar, kalenin basılıp, yerle bir edildiğini, esirlerin kurtarıldığını öğrenmişlerdi. Bu konu askerler arasında Mergen’in götürüldüğü yer de de anlatılıyordu. Sahar gelip askerlere talimat veriyordu. Şimdi alpler bizim peşimizdedir. Burasını öğrenmeleri an meselesi. Onun için daha içlere bir yerlere gitmemiz gerekiyor. Yarım saat içinde hazırlıkları tamamlayın. Gideceğiz diye bağırıyordu. Bunu MERGEN Alp’te duymuştu. Artık bu durumdan kurtulmam lazım diyordu. Planını yapmıştı. Dışarı çıktığında saldırıya geçecek, ya ölecek, yada kurtlacaktı. Bir süre sonra gelip onu aldılar ve dışarıya çıkardılar. Şöyle çevresine baktı en fazla 15 kişi vardı. Tam sırası diyerek Yanındaki askeri yakaladı, elinden kılıcını aldı, geleni indirmeye başladı. Bir ara güçlü biri çıktı karşısına onu biraz zorlarken, sırtı dönük olduğu için, askerlerden biri sırtından okla vurdu. Birisi mızrak sapladı, karşısındaki askerde kılıcıyla son darbeyi indirdi. Mergen Alp dizleri üzerine çöktü ve yere devrildi. Ölmüştü. Olayı gören SAHAR koşarak gelip başını dizine koydu, ağlamaya başladı. “Neden yaptın bunu, neden” diyordu ama cevap alamıyordu. Ve şöyle diyordu SAHAR Mergen’in ardından… YİĞİDİM Ömrümce böylesi, yiğit görmedim Neden yaptın bunu, de hele neden Seninle vuslata, aşka ermedim Ne yazık ki geri, dönmüyor giden Benimle yarını, göre bilseydin Kollarınla beni, sara bilseydin Şu gönlünü bana, vere bilseydin Daha da bu acıyı, taşımaz beden Yiğidim aşkınla, nasıl da yandım Ecel seni aldı, yine aldandım Sende mutluluğu, bulurum sandım Nasıl mutlu olsun söyle sabreden Hayran etti beni, gülüşün hani Tutuldum ilk defa, görünce seni Heybetli duruşun, bitirdi beni Tutuldum yiğidim, sana aniden Dokunsan o anda, dağılacaktım Konuşsan, nefessiz, boğulacaktım Gel desen önünde, eğilecektim Şu senin sevdandı, kalpte nükseden Oy başım başım da, belalı başım Sen idin hep benim, hayalim düşüm Sen yoksan ben zaten çoktan ölmüşüm Yine mi ben oldum, Tanrım kaybeden Lüzumsuz yiğidin, yazısı kötü Yazılınca kader, kurallar katı Yazmak gerek elbet, tüm hakikati Durdurmak ne mümkün, dolmuşsa vaden Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ (Devam edecek) |