Uzunca Bir Zamandan Sonra Yeniden Ürperdi Yüreğim
uzunca bir zamandan sonra yeniden ürperdi yüreğim
komutanının verdiği cezadan sonra kan çanağı olmuş gözlerle titrek bir halde nöbet tutan asker gibi yorgun yüreğim aşkının bedeli oldu nefretin bilemedim geç farkettim oysa bulutları ağlatmamalıydı gözyaşlarımız oysa mevsimleri tersine çevirmemeliydi bakışlarımız biliyorum hala nefret ediyorsun benden oysa ben üzülmemen için aşkımızdan vazgeçicek kadar çok sevdim seni biliyorum bir çiğ tanesi kadar narindi yüreğin biliyorum iki cümlede paramparça ettim çünkü öldüğünde mezarı bile olmayacak biri için yıkılmanı istemedim iki ayrı şehirde unuturuz birbirimizi dedim ayrılınca sadece üzülürsün ben sessiz sedasız kimsesiz gidince yıkılma istedim bu serseri gönlüm uzunca bir zamandan sonra yeniden ürperdi titrek yaralı bir kuş gibiyim şimdi adın aklımda saklı kalbimde dayanılmaz bir acı üşüyorum haziranın başında öyle üşüyorum ki baş harfini fısıldıycak dermanım yok öyle üşüyorum ki aklımı bulandıran hatıralarımı kapatıcak gücüm yok şimdi yüreğim öyle yaralı öyle yoksul ki bir damla sen e okadar ihtiyacım var ki ama biliyorum ki aşkımdan ölsem de şehrine adım atamam biliyorum ki sevdam tüketse de sesini duyamam yüreğimde yangınlar çıkıyor korkuyorum hatıralarla yaşayan bu yürek daha fazla kaldıramayacak korkuyorum çünkü yokluğun bu karmaşık hayatıma daha fazla sığmayacak korkuyorum seni ölmeden son bir kez görememekten korkuyorum üzerine şehir kurulan yitik bir mezar gibiyim şimdi kefenlenmeden gömülen şehit gibi şimdi kalbim korkudan dili kitlenen bir çocuk gibi sessiz şimdi yüreğim bilmiyorsun ki benliğini kaybetmiş bir yetim yüreğim bilmiyorsun ki Ömer Naci gibi gurbette söküldü kalbim dedim ya üzerine şehir kurulan yitik bir mezar gibiyim şimdi uzunca bir zamandan sonra yeniden ürperdi yüreğim |