0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1012
Okunma
uzunca bir zamandan sonra yeniden ürperdi yüreğim
komutanının verdiği cezadan sonra
kan çanağı olmuş gözlerle
titrek bir halde nöbet tutan asker gibi
yorgun yüreğim
aşkının bedeli oldu nefretin bilemedim geç farkettim
oysa bulutları ağlatmamalıydı gözyaşlarımız
oysa mevsimleri tersine çevirmemeliydi bakışlarımız
biliyorum hala nefret ediyorsun benden
oysa ben üzülmemen için aşkımızdan vazgeçicek kadar çok sevdim seni
biliyorum bir çiğ tanesi kadar narindi yüreğin
biliyorum iki cümlede paramparça ettim
çünkü öldüğünde mezarı bile olmayacak biri için yıkılmanı istemedim
iki ayrı şehirde unuturuz birbirimizi dedim
ayrılınca sadece üzülürsün
ben sessiz sedasız
kimsesiz gidince yıkılma istedim
bu serseri gönlüm uzunca bir zamandan sonra yeniden ürperdi
titrek yaralı bir kuş gibiyim şimdi
adın aklımda saklı
kalbimde dayanılmaz bir acı
üşüyorum haziranın başında öyle üşüyorum ki
baş harfini fısıldıycak dermanım yok
öyle üşüyorum ki aklımı bulandıran hatıralarımı kapatıcak gücüm yok
şimdi yüreğim öyle yaralı
öyle yoksul ki
bir damla sen e okadar ihtiyacım var ki
ama biliyorum ki aşkımdan ölsem de şehrine adım atamam
biliyorum ki sevdam tüketse de sesini duyamam
yüreğimde yangınlar çıkıyor
korkuyorum
hatıralarla yaşayan bu yürek daha fazla kaldıramayacak
korkuyorum
çünkü yokluğun bu karmaşık hayatıma daha fazla sığmayacak
korkuyorum
seni ölmeden son bir kez görememekten korkuyorum
üzerine şehir kurulan yitik bir mezar gibiyim şimdi
kefenlenmeden gömülen şehit gibi şimdi kalbim
korkudan dili kitlenen bir çocuk gibi sessiz şimdi yüreğim
bilmiyorsun ki benliğini kaybetmiş bir yetim yüreğim
bilmiyorsun ki Ömer Naci gibi gurbette söküldü kalbim
dedim ya üzerine şehir kurulan yitik bir mezar gibiyim şimdi
uzunca bir zamandan sonra yeniden ürperdi yüreğim
5.0
100% (1)