MİRAÇ ŞEHRİ KUDÜS
MİRAÇ YÜKLÜ KUDÜS’ÜM
Hz. İbrahim ve Sara’nın suyunu içtiği, Ömürlerini Allah’a adadığı, İman yüklü Kutsal şehir... Hz. İsa’nın doğumuna tanıklık eden, Ömrünü tekbirle Rabbine yollayan. İman yüklü Kutsal şehir… Yakup, Yusuf peygamberlerin kabirlerine, Bekçilik yapan kutsal şehir... Hz. Lut peygamberin davasına hizmet eden, Kızlarının namus abidesi olan şehir... Kavmine elçi olarak gönderildiği Güzel yüzlü şehir. Yüce yaratıcı Harun ve Musa’yı, Senin gül yüklü bahçende karşılayan, Hz. Musa ve Harun’un hicret yurdu Kudüs. Peygamberleri asla yalnız bırakmayan, İman yüklü Kutsal şehir… Hz. Musa’nın mucizelerini Kalbinde yaşatan, İman yüklü Kutsal şehir… Hz. Davut, senin ekmeğini yedi, suyunu içti, Allah’ın yardımıyla Calut’u savaş meydanında, Allah’ın izniyle yendi, Zulmün karanlığını tarihe gömdü... Hz. Süleyman cinlere, insanlara tebliğ etti, Medeniyetleri hak ve adaletle yönetti. Kudüs’üm seni dünyanın başşehri yaptı, Bütün şehirler, senden ilham aldı. Süleyman mabedi seninle güzelleşti, İnsanlar ellerini semaya seninle açtı. Tevhit erleri, seninle hakka yürüdü, Senin kutsal şehrini cesurca korudu. Nice işgallere, talanlara, yağmalara, İsyanlara, ihtilallere maruz kaldın, Hepsinin de bir bir hakkından geldin. Halkın acımasızca sürgüne gönderildi, İlahi adalet için nice canlar verildi. Ümidini kesmedin yüce yaratandan, Bir dem bile ayrılmadın haktan. Hz. Zekeriya’nın testereyle doğranmasına, Acıyarak, ağlayarak şahitlik ettin. Zamanı gelince zalimlerin dersini verdin. Zalimler, Hz. Yahya’nın başını kestiler, Kutsal şehirde matem estirdiler. Kutsal beldede, zulüm devam etti, Merhamet insanların gönüllerinden gitti. Hz. Meryem, kutsal mabedinde itikâfa girdi, Kendine atılan iftiralara boyun eğmedi. Bütün benliği ile yüce yaratanına yöneldi, Senin sevgi yüklü kucağında, Rabbi onu cennet meyvesiyle rızıklandırdı. Hz. İsa, gözlerini dünyaya sende açtı, İnsanları hak ve adalete çağırdı. Ancak inanan taraftarı çok azdı, Havarilerin sayısı otuzu bile aşmadı. Otuz yaşında Rabbine teslim oldu, İlahi vahyi, havarilere duyurdu… Hz. Muhammed, ilahi çağrıyla, Mirac’ına senin kollarında yükseldi. Burak alıp Rabbi katına çıkardı, Rabbinden değişmez vahyi getirdi. Seninle ufuklardan ötelere uçtu, Rabbinin katına sessizce göçtü. Hz. Ömer, Kudüs’ü fethederek şehre girdi, Karşı duran İslam düşmanlarını yere serdi, Kudüs’te zulümler, işkenceler sona erdi. Hakkı hakim kıldı gönüllerde, Tekbir sesleri yükseldi, Senin kutsal beldende Kudüs’üm. Hacer-i Muallakı bulmak için Canla, başla; çalıştı çabaladı, Karşılaştığı zorlukları bir bir aştı, Rabbinin izniyle kutsal yere kavuştu. Kendi ismiyle anılan mescidi, Hacer’i Muallak’ın kıble tarafına yaptı. Bu eseri de tarihin tapusuna kattı. Halkın İslam’ı öğrenmesi için say etti, Ubâde b. Sabit’i öğretmen tayin etti, Zulme uğrayan gönülleri bir bir fethetti, Tevhide susamış gönüllere su serpti. Muaviye, Kudüs’te halkın biatini aldı, Halifeliğini dünyaya seninle ilan etti. Bizans’ın İslam’ın kalbine girmesini engelledi, Haçlı ordusuna dünyayı dar etti. Abdülmelik b. Mervan Peygamber’imizin, Miraç yerine, Kubbetüs-Sahra’yı inşa etti, İnsanlar burada şükür secdeleri etti. O gün, bu gündür çoğu kişi, Burasını Mescidi Aksa zanneder, Bu yanlışlık böyle sürüp gider. Nice mezhep imamları, Senin ilim deryana daldılar, Aldıkları ilmi ücretsiz halka verdiler. İlmin kandilleri, dünyayı aydınlattılar. Kudüs’üm; işgaller, katliamlar, savaşlar, Nice unutulmaz değişimler geçirdin, Bütün zorlukların üstesinden geldin. Fatımiler, Selçuklular senin imarınla uğraştı, Adını duyan âlimler akın akın sana ulaştı. Tarihin derinliklerinde ilmin beşiği oldun, Kimsesizlerin evi, barkı, yurdu oldun. İmam Gazaliler, İbn Arabiler, Senin peşinden geldiler, Eserlerini senin ellerinde yazdılar... Karabulutlar çöktü, Kudüs’üm üstüne, Leş kargaları üşüştü üstüne. Haçlı orduları hayâsızca saldırdı, Kadın, erkek, yaşlı çocuk demeden, Önüne geçen her canlıyı öldürdü. Kandan dereler ağlayarak coştu, Ceset yığınları sokaklara taştı. Kan kokuları günlerce, aylarca, Gitmedi şehrin sokaklarından, Hiçbir canlı çıkamadı konaklarından. Haçlılar, Müslüman ve Yahudileri, Kılıçtan geçirmeye devam ettiler, Sırtlan gibi zulmün kanını içtiler. Bir de utanmadan hayâsızca, Dünyanın en insancılı biziz dediler, Bütün dünyayı aptal yerine koydular. Kahraman Nurettin Zengi, Kudüs’ün esaretini gördü, ağladı, Zulüm, işkence yüreğini dağladı. “Onu bu esaretten kurtarmazsam eğer, Uyku tünek bana haram.” dedi. Bir yıldız doğdu, Eyyubilerin içinden, Selahaddin Eyyubi idi bu kahraman. Gece gündüz demeden çalıştı, çabaladı, Kudüs’ü haçlılardan tamamen kurtardı. Miraç kandiliyle şehre girdi, Kudüs refaha erdi… Bir kez daha yıkıldı şehir Haçlılarla, İnsanlar, bir kez daha kesildi kılıçlarla. İşgali gören kahraman Selçuklular, Şehri bir hamlede kurtardı, Bizans kâbusunu yerin dibine batırdı. Kudüs yine masum kalmıştı, Kudüs’üm derin derinden ağlıyordu. Yavuz Sultan Selim, Kudüs’ü fethetti, Hâkimiyeti asırlarca devam etti. Haçlılar, şehre yüzünü bile dönemedi, O gün bu gündür şehri fethedemedi. Son asırlarda Siyonizm dişlerini gösterdi, Müslümanların dağınıklığını fırsat bildi, Abdülhamit Siyonizm’i engellemeye çalıştı, Davasında inanılmaz zorluklarla karşılaştı, Âlemi İslam’da tek başına kaldı… Yahudiler, Filistin’i satın almak istediler, Aldıkları cevap karşısında geri çevrildiler. Osmanlı padişahı Abdülhamit Han: “Şehit kanıyla alınan yer parayla satılmaz” dedi. Siyonizm’in ümidini kursağında bıraktı. İçerdeki hainler, terk etti devleti, İngiliz askerleri kutsal şehre girdi… Bin dokuz yüz kırk sekizde İsrail kuruldu, Ortadoğu kan gölüne döndü. İsrail, Filistin’i adım adım yok etti, Sözde vatanseverler, ülkelerini terk etti. Birkaç İslam devleti, Siyonizm’e tükürse tükürükle boğulur, Zulüm Filistin ve Kudüs’ten kovulur… Kadın, çocuk, yaşlı demeden katlettiler, Dünya Müslümanlarını terörist ilan ettiler. Nice âlimler yetiştirdin ey Kudüs! Bu gün mahzunsun Kudüs’üm! Seni yalnız bırakmayacağız Kudüs’üm! Sen, Peygamberler mirasısın Kudüs’üm! Sen, İslam tarihinin mirasısın Kudüs’üm! Sen, bizim namusumuzsun Kudüs’üm! Sen, bedenimizdeki ruhumuzsun Kudüs’üm! Sen, İslam’ın başşehrisin Kudüs’üm! Sen, tarih buyunca öyle kalacaksın Kudüs’üm! Sen, ilahi yükselişin simgesisin Kudüs’üm! Sen, Müslümanların şehri eminisin, Kudüs’üm! Sen, gönüllerin solmaz gülüsün Kudüs’üm! Sen, ilahi yükseliş şehrisin Kudüs’üm! Sen, insanlığın kutsal şehrisin Kudüs’üm! Sen, umutların umudusun Kudüs’üm… 14.12.2017 Yozgat |