Ve O Gün
Noktanın bağlaçları öldürdüğü/ o gün
Ayak izlerimiz ayaklarımızı kaybedecek yollarda Vurmak için duvar arayacak başlarımız Anka inecek Kaf Dağı’ndan Ve gök kubbe yarılacak O şaşkın bıldırcının ağırlığından. Cesetlerimiz Yapayalnız kalacak… İşte o gün Kalelerimizin bir bir düştüğü Elimizdeki son ilmeğin Son ucunun da kaçtığı/ o gün Kelimeler nazlanacak kâğıda dökülmek için Veryansın edecek kalem gelmişimize geçmişimize Şiir mühletini dolduracak… Ve o gün Akrep yelkovandan Takvimler duvardan kaçacak Üstümüze çökecek beklediğimiz duraklar Yollar, yarı yolda kalacak… Kendi ellerimiz/o gün Kendi mezar taşımızı yontacak… Şubatın on birine and olsun ki İsrafil “sûr ”unu alnından öpecek/ o gün Bir patiskanın en temiz kenarına yazıp Son söyleyemediklerini Tuhaf bir derviş ölecek/sessiz sedasız Ne sen, ne de bir başkası duyacak Ve kıyamet O gün kopacak… İrfan ÖZCAN |
Kalemin susmasın
_______________________Selamlar