Y A L A N C ISen, kendini o süzme yalanlarınla avut! Bakalım yalan seni, nereye taşıyacak? Benim burnum sürtüldü, adım doğrucu Davut! Bir gün bütün Davutlar, sırtını kaşıyacak… Bilin ki yalancının, gittiği yol da yalan! Ben de kalp taşıyorum dese de solda, yalan! Sarılmayın sakın ha, verdiği kol da yalan! Onun yüzünü bir gün, ateşler okşayacak… Tığ üstünde durutsa, olmaz yalandan cambaz! Bir gün düşer foyası, ifşa olur düzenbaz… Hep kılıktan kılığa, girse olsa da fetbaz; Onu koluna takan, mutlaka boşayacak… Yalancıya düz yer yok, gideceği yer çukur! Ona, Gayya diyorlar, kaynıyor fokur, fokur! Orada ne peşkir var, ne çözdürürler uçkur! Davutlar her gün nurla, o, narla ışıyacak… Tamu’nun yarısı kor, yarısı kapkalın buz! Orda hora geçmiyor, yapıp durduğun Kubuz! Yaraya ilaç için, damla su yok, hep susuz; Yalancılar yanarken, yalanlar üşüyecek… Bunlar İlahi gerçek, sen devam et yalana! Benden hatırlatması, hiç ödül yok talana… Rastlanmaz Zebaniden, kaçıp/ta kurtulana; Sanma suçun arttıkça, hep namın yaşayacak… Antalya-2017/11 Halil Şakir Taşçıoğlu ÜSTATLARDAN: Kendi çıkarı için çalışır onun dili Gözdeki yaşı silmez sahtekârdır mendili Rahat yaşam uğruna alır iken tebdili Başkasının yoluna çiviler döşeyecek.........................................................Hicran Aydın Akçakaya BİR TEFEKKÜRDEN ARDA KALANLAR...HŞT |
Kaleminiz daim olsun.
TEBRİKLER.