Gece ve YalnızlıkKaybolmasın gölgeler çocuklar hiç susmasın Simitçi amca geçsin her saat sokağımdan Ve güneş perdeleri üzerime asmasın İşçilerin terini sileyim şakağımdan Pencereyi açıp da bakınca gökyüzüne Göreyim bulutlarla aydınlığın dansını Uzatsın ellerini güneş şu öksüzüne Yakalayım içimde aşkın frekansını Benimkisi temenni; her şey olduğu gibi Karanlık çöktüğünde gömülürüm duvara Kiralık umutların o toraman sahibi Benim fakirhaneme uğruyor ara sıra Rüzgar esip geçiyor, yağmur sehven düşüyor Okşadığım pencere artık tanımaz beni. Koyulaştıkça gece gözbebeğim üşüyor Haykırıyor karanlık: Oku beni yaz beni Bir yanda çocukluğum, gençliğim var bir yanda Bakmıyorlar yüzüme küs gibi duruyoruz Annemin yoksul sesi kayboluyor tavanda Sustukça tükeniyor, sustukça kuruyoruz Kader mi bu kusur mu, yoksa cezalı mıyım Bıraktığım her izde bir çığlık duyuyorum Artık her şey yabancı, ben bir fezalı mıyım Kendimle uyanıyor, kendimle uyuyorum Şimdi bir bardak çayda, sigara dumanında Yol arayıp dururum huzura ulaşacak. Bu habislik zamanın varmış gibi kanında Korkuyorum yalnızlık ömrüme bulaşacak Ey yalnızlık ruhumdan kapıları çekip çık Kafesine aldığın tek tutsağın ben miyim Sessizliğin içinde boğuluyorum artık Her yön bana mı çıkar, solun sağın ben miyim |
Selam ve saygımla...