Kasıma Sekiz Kala
Havada rüzgâr kokusu.
Nefesimde boğuk bir hıçkırık. Ilık esse de rüzgâr burnuma çektiğim sensizlik gibi soğuk. Gökyüzü, gökyüzüm gibi bulanık. Güneş varlığın gibi kaçmış bulutların ardı sıra. Sonsuzluğumun adını alan bir başka bugün. Tane, tane yağıyor yağmur. Bakışlarının uzaklığında canlanıyor tüm hatıralarım. Otobüsün camına yasladığım başım, bulutlar kadar buğulu buğun. Gözlerimde içime akıttığım hüsran yağmurları. Yüreğimde hüsranın son, sonbaharı. Yokluğun avuçluyor tenime vuran damlaları Bugün yokluğunun var olduğu tüm günlerden daha bir başka gün. Varlığının armağan edildiği güne sekiz kala bugün. Sevdiğimiz sayıca sayılı günler. Ve ben her zaman ki gibi yine uzağındayım. O kadar çok sağır oldu ki yüreğin. Kulaklarımdan giden sağırlığım kadar duyulmaz feryadım. Bu bilinçli sağırlığa, Bu istekli vurdumduymazlığa ne denir bilmem. Bilirim sevgisizlik hâkim gönlünde. Kim bilir belki de çoktan yer edindi biri gönlünde. Bilirim yüreğimin tam zıttı var bana dair yüreğinde. Belki de çoktan ben diye bir şey kalmadı yüreğinde. Sen şimdi uzağımdasın. Ne aşkın dilini dinledin, Ne de aşkın en gökyüzü halini bildin. Şunu bil ki; Ben ne var olan kitabımda, Ne de var olacak olanda seni sana yazmayı ihmal etmedim. Biliyorum yokluğumu sardın dünyanın heybesine. Çırpınan yüreğime rağmen yeni bir dünya kurdun kendine. Nasılsın, ne haldesin, mutlu musun? Bilmem. Bil ki ben sensizken bile senin mutlu olmanı isterim. Bugün canıma yapışan can alıcı bir hüzün. Sensizliğimin üstüne farklı duygular yüklü bugün. Havada yağmur, gözlerimde sen. Zamanda sensizlik, gönlümde sen. Bugün kasıma sekiz kala. Biliyorum sevdiğimiz sayı gibi günler kaldı sevdiğim. Aşkımızın var olduğu ayın sayısı kadar gün olsa da. Erken olacak ama Doğum günün kutlu olsun sevdiğim. |