KURBAĞA PRENS...Sevdalı bakışlar kondurabilirim Şiir nezdinde saygın bir yürek sesini de Susturabilirim kendimce. Gönülsüz bir şarkı olmaktansa Ölgün bir şiire konabilirim Gecenin ziftini akıttığım Merhalesinde enginliğin Bir de zifiri karanlığa Dur, diyen bekçinin de öfkesi olabilirim. Bıçkın imgeler tetiklerken sair heceyi, Sevgim ufalanırken densizce Seğirten bir yüreğe nazire edip de Kıyama durmuş bir gölge mahiyetinde Tozunu attırırım evrenin: Lakin ne için, diyenlere Ses etmeden çekilirim usulca menzile. Bir kademe ve bir tane daha eklenirken Ufkun tarhına Şerh düşeceğime Mazimi diriltirim sessizce Hele ki çocuk düşlerime Sitem eden kurbağa prensi Bir kez bile öpmeden Karınca misali taşırım tüm imgeleri Şiir denen yuvaya. Olsam da bir başıma… dememi tensiye eden Tanrı nispetinde Büyürken göz bebeklerim Beklediğimi mimlerim kendimce. Heyhat… dememi bekleyenlere Gıpta dahi etmeden Kınımda ne yalan ne hazan taşırım Dememe de kimseler aldırmadan Kocaman bir kahkaha atarım ansızın Duyduklarına inanan deli eşrafın En sakin üyesi olduğumu zanneden Buruk niyazlarımda bile göklere çıkardığım Onca beşerin nazına niyazına Aldırmadan. Kimse getirmese de dolduruşa Boşboğaz bir cümle peyda olur dercesine Sığındığıma şükrederim, Haznemde yana yakıla nöbete duran meleklerime Fısıldarım son kez: Kanatlarınızı bana ödünç verin. Verin ki; Süzüleyim gök kubbenin en tepesine; Bilirim ki bekleyenlerim var, Dememe ne hacet, Tanrı bilirim ki Duyacaktır sesimi. |
Okuyarak beğendim…
…………………….....................................Saygı ve Selamlar.