YAZIK!
Satılık fikirler, kiralık beyinler.
Üç kuruşa şerefini yuvarlar. Aşk diye gelir, oy diye iniler. Gariban cebine karargah kurarlar. Bir öküzün, bin eşeğe tasası! Haram uykusundan, hiç olmazlar. Üzülme yiğit! Kaypak dünyası. Aslanı kediye böyle boğdururlar! Az ele, tez ele hazır zincirli tasması... Buldurur ya sahiptir ya da olurlar. Yedi düvele yazsa da geçmez yüz karası. Gün gelir ismini oğluna unuttururlar! Denilen başka, bir başka güdülen. Bu neyin uykusu, neyin rüyası. Söylemeye korkulur apaçık bilinen. İslamiyetin temsili kaldı, sade siması... Silinen bir benlik, unutturulan bir öz. Faizi, torbili altın tepside sunarlar. Bunca adiliğe, bir ben miyim ciğeri köz? Şimdi çok mesut, en çok uyuyanlar! Ecel düşmese de dilinden, elinde tası. Garibana eşeğini kaybettirip buldururlar. Bir dirhemini kaybetse, bitmez bin yası. Şüküre boğdurup, tevekkülü unutururlar. Dilden dile yayılsın üç günlük haram kârınız... Yedi ceddin dinler, belki avunurlar! Devran dönerde üç gün sürmezse tahtınız. Ölmeden helvanızı da kavururlar! En güzel, ferah;her yerde haramın yuvası. Anlar gönül gözü açık, pak müslümanlar. Vurulsa da sinesine katmerli zincirin hası İnletir!Küçük görülen, kirli teninde kırarlar... Burhan SEVİMLİGİL |
Kalemin susmasın
______________________________________Selamlar