madem saçların kıvırcıkbin yıldır saçların kısa ve kıvırcıktır sevdiğim bir rüzgar sustuğunda essin diye öteki tutuşsun diye arzu damarlarında çiçekli sözler dururdu heybemde ufukta kehribar dalgınlıklar bulunurdu türküler çalınırdı dağlarda ateşler yakılırdı. şehirler halaya dururdu bulut düşerdi bazen damlarımıza kuş yahut yağmur bilemedin kar düşerdi saçlarımıza. çocuklar sokakta güzel dururdu Kıvırcıktır diye saçların anneler pencerede uyuklardı. önce özgürlük vurdu bizi sonra esaret sonra kurşun sonra ihanet. çocuklar aldı başını gitti anneler avuçladı başlarını. ne olur bul getir şu çucukları saçların kıvırcık ya senin dindir annelerin kederini ve şenlendir bütün sokakları. |