Ekim Benim
Ekim benim hüzün yanım, tarifi olmayan yaralarım; hayal kırıklığı anılarım, yarım çıkan fotoğraflarım...
Ekim benimmm! Bende ki o sabır niyetlerim... Yırtıp attığım biletlerim, sandığa bıraktığım hayallerim. Ekim söyle beni lâl yapan kim? Yıldızlarımı gökyüzünden çalan kim?Bu ayda ekmek çoğalmak yerine, beni kurutup; bir akşam vakti ayazda uyutup, sırılsıklam bırakan kim? Sonbaharda kışı yaşatan kim? Ayaklarım üşüyordu, görmüyordun Ellerim yanıyordu, bilmiyordun Gözlerim hep seni arıyordu, çıkıp gelmiyordun... Yüreğim sızlıyordu, hissetmiyordun... Ekim! Neden bu cevapsız sorularına aldırış ediyorsun? Niçin yüreği buz kesenleri insandan sayıyorsun? Çoktan ölmedi mi, ölmediler mi? Sevgisizlik etmez mi bir insanı ölüyle aynı ! Ha var, ha yok dedirtmez mi? Çarmıha gerip öldürtmez mi? Ekim! Ne agrılıymışşın böyle Döktüğün yaprakları geri topla Unutma kökünü! Can vereni unutma! Rüzgâra karışıp gittiğin o günleri unutma! Elbet, seni kurumuş yaprak gibi ayakları altında çiğneyenler, bahar geldiğinde utancından başını kaldıramayacaklar... Elbet, seni bugün geçenler, yarın ardından bile bakamayacaklar... Dokunamayacak... Aglayamayacak... ve Bir Elif miktarı kadar olsa bile damlayamayacaklar Senin suyunda nankörlerin yeri yok! Bir Elif Miktarı 🍃 |