BÂBu yarayı nerde bıraksam? Nasıl yapıp edipte yanına varsam; Demir parmaklı penceremden Nasıl çıkıp gelsem? Yolların girdap ve kaygan Hangi ayakkabımı giysem? Gök gürültülü Yağmur bir tek benim başımda Can özüm kanıyor Nasıl yarama tuz bassam? Onca acıdan sonra nasıl nasıl toplasam kırıklarımı ; Nasıl sarılsam boynuna ? Ve nasıl bakarsın yüzüme Nasıl bakarım yüzüne ? Bana bu şehir darken Nasıl çıkar yolum yoluna Şimdi direnen acılarıma nasıl yalan söylerim? Nasıl kendimi kandırırım ? Pamuk şekeri elinden alınmış çocuğum ben! Bisikleti kırılmış, oyuncağı parçalanmış çocuğum ben Gözyaşları uykuda kurumuş, yalın ayak bir gece vakti koşmuş; elbisesi dikenli tellere takılmış, yinede koca kadın olmuş bir çocuğum ben! Gece masal dinlemek yerine kendi günlüğünü tutmuş , küçücük elleriyle dualarını Allah’a sunmuş minicik bir çocuğum ben. Korkularını minicik kalbinde tutmuş, saklambaç oynarken saklanıp unutulmuş bir çocuğum ben... Şimdi söyle nasıl varayım yanına Nasıl gideyim çocukluğumun korkulu adamına ? Nasıl nasıl nasıl Nasıl bulayım kendimi o titreyen bacaklarımın yanında Boynu bükük ellerimin kucağında Bir hayat izlemiş gözlerimin kapaklarında? Velhasıl unutulmayan acılarda. Bir Elif Miktarı 🍃 |