Bir İlmeği Bir Şiirden Ayırır Gibiyimgökyüzünde seni arıyordum mavi bir bulutu arar gibi kaç dilsiz cümle kurdum yokluğunda kaç intihar girişiminde bulundum kaç deprem enkazı sardı benliğimi bedenim yorgun düştü oysa sensiz-dim ben uykusuz geçen senli gecelerim var sonra kaybetmiş bir çocuk hüznü var içimde biraz eksik, biraz soğuk geçen bir gün gibiyim seni nasıl sevdiğimi tarif edemem belki ama yokluğun çok üşütüyor göğsümü yarama tuz basar gibi canım acıyor tenimde bir savaş başlıyor göğsümün altında siper alıyor özlemlerim sonra bir yağmur vuruyor şakaklarımdan ve ben bir yağmur damlasına yeniliyorum oysa yağmuru da sen gibi seviyordum rengarenk çiçekler soluyor burada al yanaklı çocuklar köşe başlarında ağlıyor zeytin karası bir geceye sarılıyorum, iç çekerek ilk defa sarılmanın heyecanı içindeyim sanki yurt ediniyorum dünyadaki bütün yetim çocukları kendime en kırılgan şiirlerde saklıyorum umutlarımı kaç resme baktım kaç resimde seni aradım kaç boş çerçevenin arkasında kaldım bilmiyorum bir şiirin ilmeği boynumda duruyor ve tüm kapılar üstüme kapalı ve yutkunarak nefes alıyorum ya şiirden vazgeçeceğim yada canımdan sonra yüzüme gülümseyen bir zamanla sevişiyorum zamansız gelip geçiyor bulutlar ve güneş zamansız doğuyor burada bense çöle dönüyorum kurak bir toprak oluyorum sonra yarama terim karışıyor bir sessizlik içinde kalıyorum bir ilmeği bir şiirden ayırır gibiyim yine ibrahim dalkılıç 07.11.2017 22.55 izmir |