AH HAYAT!
Ey hayat!
Sen bana bir gülsen ben de güller açardı Meltem rüzgârı gibi dönüşlerin Laubali gülüşlerin… Bakışlarıma çivi çakardı… Sensizliğin ayazları burcu burcu kokardı Nisan yağmurları misali dudaklarımdan akardı Bal rengi sözler… Yastık altlarında gelecek teminatı Değirmendeki rüzgârgülleri timsali Dönmek için hangi yöne bakmalı? Devinimsel rüyalar, ne ben benim ne de düştüğüm Uçurum… Bildiğin kuş tüyü yatak… Şuh kahkahalarınla dünyanın dengesi bozulacak… Miden bulanacak… Yine tutacak hayat… Bırakmayacak… Dalacaksın şifasız düşlere… Dileneceksin kaçak kaçak… Delik arayacaksın başını sokmaya… Ama iğne atsan yere düşmeyecek… Batacak yine güneş… Gündöndüler toprağı öpecek… Nefesler hızlanacak… Kalıp kalıp dökülecek mısraların toprağa… Toprak şikâyetçi… Yağmurlara hasret bırakma beni… Taraça taraça seferberlik, kızıl odta yakma beni… Gel çıkmaz sokağa kurdum gönül çadırımı… Salıncak gibi bir o yana bir bu yana… Kudurmuş sadakat boğum boğum koynumda Ta bak işte tam burada… Kıvrım kıvrım yollar ben gibi kararsız İnişli çıkışlı hayatlar ben gibi duraksız… Acısız… Sızısız… Reklâm panolu duraklar… Çok anlamsız… Sıcaklıklar yapayalnız… Ey hayat! İmtihanı bırak, yazılmamış kitaplarda tur at… Yakala yakamdan, Ben yalnız, sen zamansız… MERVE GÜREK |
Güzeldi, kutlarım
Saygılarımla.