** GÜNEŞİN ELLERİ..! ***// * "gel sımsıkı sarılalım yazdan kalma güneşe" dedi gülümsedim... buruktu... yüreğimdeki kasırgalara inat sustum...*// * Doğru ya.. insan birkez hayattan kopmaya görsün, tıpkı takvimlerden düşen o eski yapraklar gibi.. Nasıl olur ki dönüşü,öylesine gidişin..? İçinde fırtınalar koparken.. O ılık ılık esen meltemli,mutlu sıcacık günlere yeniden dönebilmek.. Özlemlerine,hasret çektiklerine dokunabilmek..! Mümkünmü..? Ama sen.. yine de gel dedin gel..! "Yine birlikte el ele olalım,yürüyelim" dedin, Eskisi gibi... Güneşin ellerini uzatabildiği yerlere..! İstersen arada bir dönüp bakarız, Hani o anılarda kalan mutlu günlere..! Bense; Ben se o günlerin hasretiyle yanıp tutuşsam da, içim de esen o özlem yüklü,hasret yüklü kahredici fırtınalara inat.. Acı bir tebessüm belirir de yüzümde.. Lal olur dilim.. Susarım..!! Adsız uçurum kenarlarında, yüreğime akıp giderken katran koyusu hüzünler ve parlamıyorken güneşin elleri nasıl sarılırım şimdi..!. "sus "dedim... N’olur sus..!! * / öpülmesi gereken çok masal var gökyüzünde.! / * Kimbilir.. Hangi denizlerin sürgünü, Düşünürken bile içimi ürperten o gerçekler..! Artık ben.. bedenimle değil ama yüreğimle,ruhumla geleceğim sana.! Gözlerim.. Gökyüzünün ta derinliklerinde.. Öpülmesi gereken daha çok masallar var, biliyorum.. Artık.. Herşey için çok geç.. Çok geç.. Ben kendime.. Yine de, O masallar da yaşamayı yeğliyorum..!! 02.11.2017 / Berlin Mahmut Mücahit Özdemir |
Yüreğine emeğine sağlık
Saygılarımla.