ŞAH DAMARIN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın MEKANIN CENNET OLSUN CANIM TEYZEM. ÇOCUKTUM VE TANIDIĞIM İLK YABANCI SEN İDİN. FARKLI DİNLERİN MENSUBUYDUK AMA BU, ASLA SORUN OLMADI ARAMIZDA. ÇÜNKÜ SEVGİYDİ ORTAK DİLİMİZ. ÖNCE İKİ ABLANI VERDİK TOPRAĞA. BU GÜN DE SEN GİTTİN ONLARIN YANINA. SENİ ÇOK SEVİYORUM MADAM TEYZEM BENİM. HEY GİDİ GÜNLER HEY... KEŞKE HERKESİN ORTAK DİLİ SADECE SEVGİ VE DOSTLUK OLSA. SENİ DAHA ŞİMDİDEN ÖZLEDİM. NURLAR İÇİNDE UYU BİR TANEM BENİM. Büyümekle mesulüm halen: Büyütürken kaygılarımı yorgun hücremde Kaybolan hükmünde gölge misali Yerleşik benliğin o hulasa yanılgısı. Şimdiler çörekleniyor dünlere; Dünler işkillendikçe Yarının çetelesinde devrik üç beş cümle: Yine seğirten hacminde yüreğin, Külfet bilinen de sevgi denen mercilin. Kanatan atıflarında ölümlü varlıkların, Ölümsüzlüğü hicap bilmiş şunca adam ve kadın; Yine isminin ilk harfinden çıkıp da yola Soysuz gölgelerin saklandığı o çukura Bazen bir sarmal bazen sarıp sarmamak değil de Sancıları tetikleyen bir kabza Adını söylemekten imtina etmek kadar da yoran Üstelik ömrün katlarında Sayısız hazan; Hazanların arasında kayıp giden bunca zaman. Yine aşkın yüklenip de geldiğin hangi kıtaysa Benliğin dirayetinde sunumuna dair hüznün Gevelediğin en görgüsüz cümle: Uzak sayıp acıyı, Yakın bilip dost denen varlığın sıcağını Sonra da eriyen buzlardan deli bir şelale Gün birlik ziyanlarını ufaladığın hece hece. Dingin gök deli fişek yerküre; Fıtratında beşerin kanayan her hücresinde Gıyaben görmenin bile yetmediği Kalp gözüne seğirten bir hissi dolgun bir telaffuzla En yüksekte edindiğin, Göreceli sağanaklara kapılıp ölümüne direndiğin… Sükûnetin ifşasında niyazlara sığınıp; Gönlün batılında kanıp kanıp kanamayı maharet bildiğin; Celbinde ne çok yangın Yine yürekle ömür arasındaki pervazın Üstelik illet bir terennüm geceden yansıyan; Aşka dair sayısız rücu Yine meşk ettiğin hayatın da cilvesi Konduğun serçe yüreklerde; Kaybolduğun hangi yüz ölçüm ise Evren denen mahiyette Belki de en basit ayrıntı Yine ifşası duyguların: Kimine göre tekne kazıntısı Sığındığın her satır ve dost meclisi Edindiğin değil de ermeyi dilediğin mevki; İlahi Aşkın vuku bulduğu Ölümlü dünyanın bunca nazı niyazı. İstediğin kadar ertele gelmeyeceğini sandığın sonu Belki de eveleyip geveleyip yalanlarınla Uyuttuğunu sandığın bunca hane halkı. Deme asla, deme de: Sevmeyi ertele dilediğince Bil ki yürekteki teyakkuzdur seni Dinginliğe sunan; Yarım akıllı sevdalarındır yine nemalandığın rahmetten En derine ulaşan onca iyiliği de görmez mi Yaratan, Hele ki şah damarın deli gibi atarken Yürek yürek, Hece hece, Sivrildiğin bunca ölümlüye sitemi bırak da Uzan en aykırı lehçede, Sevilmeyi bile dilemeden Sadece tut elini Dostluk denen meşaleden korkmadan da Avuçla ateşi ve rahmeti Enginliğin gücüne vakıf bu şeffaf rahlede Yeniden dirilmeyi bekleyeceğin güne Dair içindeki saklı o sonsuz hüzün ve özlem. |
Dünyanın kendi bir düzeni var bunu uguluyor. Bizim bunun üstünde hakimiyetimiz yok maalesef.
Bu anlamda içsel duygusal çok güzel bir şiirdi. Yureginize sağlık.
Selamlar saygilar sevgiler.