SAKİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sessizce ilişti masaya beyaz peynir söyledi.
çoban salata, bir küçük rakı, karanfil. tadımlık bir hüzün söyledi, tadımlık bir yalnızlık. bir sevda herkese, bir kara sevda kendine...! - Refik Durbaş Yaşanmışlıkların mı yaşanmamışlıkların enkazı mı Bilemiyorum... Issız bir adada atıyor kalbim Ruhum kırık dökük Tıpkı eskimiş eşyalar gibi Önce bakışlarına takılıyor gözlerim Benden bir parça anlıyor musun bu Parçamsın bir anlasan Sanki tanıdık Dolaşıyorum her yerde yanımda gölgen Uzatıyorum ellerimi Birden gerçeğin eli değiyor yüreğime Zamanlar farklı Tüm düşüncelerim örümcek ağlarına takılıyor Gözümde hayali, ruhumda saklı bahçesi İçimdeki yangınıyla Alevler taze yeşil Meydan okuyor hala gelip geçen yıllara ’Bak aynıyım, buradayım’ dercesine Bakıyorum gözlerine Susuyor Su/suyorum Aslında vermek istiyorum bütün eskilerimi Dökmek istiyorum birer birer avuçlarına Al eskiyi, yeniyi, gönlümdeki her şeyi Anlatayım diyorum kalbimdeki yerini Anlatamıyorum ki... Göremiyor, bilmiyor, anlamıyor yar, olsun Bakma öyle neyleyim şimdi doldur maziyi Kana kana içeyim Gelmişi, geçmişi, geleceği Hadi durma, durma Doldur saki |
Kutluyorum yürekten, yalansız riyasız
Gönlüne,ömrüne bereket
Sağlıkla,sağlıcakla